Küresel göç hareketlerinin hız kazandığı son yıllarda, yasadışı yollarla sınır geçişleri ciddi bir güvenlik ve hukuk problemi haline gelmiştir. Bu bağlamda göçmen kaçakçılığı suçu, yalnızca devletin sınır güvenliğini değil, aynı zamanda göçmenlerin hayatını ve temel haklarını da tehdit eden bir fiil olarak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Özellikle TCK 79. madde kapsamında açıkça tanımlanan bu suç, maddi menfaat elde etme amacıyla bir kişinin yasal olmayan yollarla ülkeye sokulması, ülkede kalmasının sağlanması veya yurt dışına çıkarılması gibi hareketlerle oluşur.
Bu yazımızda, göçmen kaçakçılığı cezası, suçun unsurları, yargı kararları ve güncel ceza uygulamaları gibi merak edilen tüm başlıklara detaylı şekilde yer veriyoruz. Ayrıca “Göçmen Kaçakçılığı Suçu Unsurları”, “Ticari Taksi ile Göçmen Taşımak Suç mu?” gibi özgün alt konular üzerinden uygulamadaki yansımaları da değerlendireceğiz.
Ceza miktarları, 2025 yılı güncel düzenlemeleri, idari para cezaları, zamanaşımı süresi, görevli mahkemeler ve Yargıtay’ın emsal kararları doğrultusunda bu suçla ilgili kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlıyoruz. Özellikle göçmen kaçakçılığı cezası kaç yıl?, “Göçmen kaçakçılığı beraat kararı mümkün mü?” gibi sorulara net yanıtlar bulabileceğiniz bu içerik, hem vatandaşlar hem hukuk profesyonelleri için yol gösterici nitelikte hazırlanmıştır.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu TCK 79 Nedir?
Göçmen kaçakçılığı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiş olup; doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek amacıyla bir yabancının yasal olmayan yollarla Türkiye’ye sokulması, ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkarılmasına olanak tanınmasıyla oluşan bir suç tipidir.
Bu suç, kanun tarafından “seçimlik hareketli suç” olarak tanımlanmıştır. Yani, aşağıdaki eylemlerden herhangi birinin gerçekleştirilmesi, suçun oluşması için yeterlidir:
Bir yabancının yasa dışı yollarla Türkiye’ye sokulması,
Türkiye’ye giren bir yabancının ülkede kalmasına olanak tanınması,
Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına yasa dışı yollarla çıkarılması.
Bu suçun oluşabilmesi için failin amacı mutlaka maddi menfaat olmalıdır. Eğer kişi, insani nedenlerle veya karşılıksız şekilde yardım ediyorsa bu durum suç teşkil etmez. Ancak fail, maddi menfaat elde etmese bile bu amaçla hareket etmişse, suç yine de tamamlanmış sayılır.
TCK 79’un Uygulama Kapsamı
Göçmen kaçakçılığı suçu; sınır güvenliği, kamu düzeni ve insan hayatının korunması gibi çok yönlü bir kamu yararını gözetir. Özellikle Avrupa’ya geçiş noktası olarak kullanılan Türkiye’de bu suç tipi, uluslararası sözleşmeler ve iç hukuk hükümleri doğrultusunda sıkı şekilde denetlenmekte ve ağır yaptırımlara tabidir.
Suçun Teşebbüs Aşamasında Kalması
TCK 79’a göre, suç teşebbüs aşamasında kalsa dahi tamamlanmış gibi cezalandırılır. Örneğin, kaçak göçmenleri taşıyan bir kişinin sınır kapısına varmadan yakalanması hâlinde bile, bu kişi sanki suçu gerçekleştirmiş gibi yargılanır ve cezalandırılır.
Göçmen Kaçakçılığı Cezası 2025
2025 yılı itibariyle göçmen kaçakçılığı cezası, Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesi çerçevesinde oldukça ağır yaptırımlar içermektedir. Suçun temel haliyle işlenmesi durumunda hem hapis hem de adli para cezası öngörülmüş olup, nitelikli halleri durumunda bu cezalar daha da artmaktadır.
Temel Ceza (TCK 79/1)
TCK m. 79/1’e göre, göçmen kaçakçılığı suçunu işleyen kişi:
5 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile,
1.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu cezalar birlikte verilir; hâkim yalnızca hapis ya da yalnızca para cezası uygulayamaz.
Ayrıca bu suç için:
Adli para cezasına çevrilme,
Cezanın ertelenmesi
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB)
uygulanamaz. Bu nedenle ceza kesinleştiğinde kişi doğrudan cezaevine girer.
Nitelikli Hallerde Ceza Artırımı (TCK 79/2 ve 79/3)
Bazı durumlarda ceza daha da ağırlaştırılır:
TCK 79/2 – Hayati Tehlike veya Onur Kırıcı Muamele
Eğer suç:
Göçmenlerin hayatı için tehlike oluşturacak şekilde işlenirse (örneğin havasız araçta taşınmaları),
İnsani onurlarını zedeleyecek şartlarda gerçekleştirilirse (örneğin balık istifi şeklinde kapalı bir alanda tutulmaları),
Verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.
TCK 79/3 – Suçun Örgütlü Veya Toplu İşlenmesi
Suç birden fazla kişi tarafından birlikte işlenirse ➤ ceza yarısına kadar artırılır.
Suç örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenirse ➤ ceza yarısından bir katına kadar artırılır.
2025 Yılı İçin Örnek Ceza Hesaplaması
Basit haliyle suç işlendiğinde, fail hakkında şu şekilde bir ceza verilebilir:
6 yıl hapis + 5.000 gün adli para cezası,
Adli para cezası örneğin günlük 50 TL’den hesaplanırsa: 5.000 x 50 = 250.000 TL
Bu hesaplamalar, hâkimin takdirine ve olayın somut koşullarına göre değişkenlik gösterir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Unsurları
Göçmen kaçakçılığı suçu, ceza hukukunda özel kastla işlenen ve seçimlik hareketli bir suç tipidir. Bu suçun oluşabilmesi için hem maddi hem de manevi unsurların birlikte gerçekleşmiş olması gerekir.
1. Maddi Unsurlar
Göçmen kaçakçılığı suçunun maddi unsurunu oluşturan üç seçimlik hareketten herhangi birinin yapılması yeterlidir. Bu hareketler:
Yasal olmayan yollardan bir yabancının Türkiye’ye sokulması,
Türkiye’ye girmiş bir yabancının ülkede kalmasına olanak tanınması,
Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkarılmasına imkân sağlanmasıdır.
Bu üç fiilden biri bile gerçekleştiğinde suç tamamlanmış olur.
Ayrıca, bu suçta mağdurun kendi rızasının bulunması, suçu ortadan kaldırmaz. Yani göçmen gönüllü olarak bu yasa dışı sürece katılmış olsa bile, suçu işleyen kişi yine cezalandırılır.
2. Manevi Unsur (Özel Kast)
Göçmen kaçakçılığı suçu, “doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etme amacıyla” işlenmelidir. Bu özel kast yoksa, suç oluşmaz. Örneğin:
İnsani nedenlerle (örneğin bir bebeği kurtarmak için),
Aile bireylerine karşılıksız yardım amacıyla yapılan eylemler,
göçmen kaçakçılığı suçu kapsamında değerlendirilmez.
Ancak önemli bir detay: Maddi menfaatin fiilen elde edilmesi şart değildir. Yani para alınmamış olsa bile, bu amaçla hareket edilmesi yeterlidir.
3. Suçun Hukuki Konusu
Her ne kadar eylem göçmenler üzerinden gerçekleşiyor olsa da bu suçun asıl koruduğu değer:
Kamu düzeni,
Devletin sınır güvenliği,
Uluslararası toplum düzenidir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre göçmenler suçun mağduru değil, konusudur. Bu nedenle mağdurun şikayeti gerekmeden doğrudan soruşturma açılabilir.
Göçmen Kaçakçılığı Beraat Yargıtay Kararları
Göçmen kaçakçılığı suçunda mahkumiyet kararları kadar, beraatle sonuçlanan yargılamalar da dikkat çekicidir. Yargıtay, suçun oluşabilmesi için maddi menfaat kastının somut delillerle ispatlanmasını şart koşmakta, aksi durumlarda sanık lehine değerlendirme yapmaktadır.
Maddi Menfaat Amacının Somutlaştırılamaması
Yargıtay’ın pek çok kararında, failin insani saiklerle veya tanışıklık nedeniyle göçmenlere yardım ettiği; menfaat teminine yönelik herhangi bir delil bulunmadığı durumlarda beraat kararı verilmiştir. Örneğin:
Tanıdık bir yabancıya ücret talep etmeden şehirler arası taşıma yapılması,
Göçmenin barınmasına geçici olarak yardım edilmesi,
Maddi çıkar beklentisinin tanık beyanlarıyla veya fiziki delillerle desteklenmemesi durumları.
Bu tür olaylarda sadece taşıma veya barındırma fiilinin tek başına suç oluşturmadığına hükmedilmiştir.
Ticari Araç Kullanımı Her Zaman Yeterli Değildir
Yargıtay, taşıma eyleminde kullanılan aracın ticari nitelikte olmasının tek başına suçun oluştuğu anlamına gelmeyeceğini de belirtmiştir. Örneğin, bir taksi şoförünün göçmenleri taşıdığı anlaşılsa bile, bu kişilerin yasa dışı göçmen olduğunu bilmediği ve taşıma karşılığında normal ücret dışında özel bir kazanç elde etmediği ispatlandığında beraat verilmiştir.
Göçmenlerin Beyanı ve Tanık İfadeleri
Bazı davalarda göçmenlerin sanığa para vermediği, yardım amaçlı hareket edildiği yönündeki beyanları dikkate alınarak mahkemece suç kastının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Bu tür beyanlar, maddi menfaat unsurunun yokluğunu destekleyen önemli deliller olarak kabul edilmektedir.
Delil Yetersizliği ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi
Ceza yargılamasında temel prensiplerden biri olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi, göçmen kaçakçılığı davalarında da sıkça uygulanmaktadır. Maddi menfaat kastı yönünden net ve inandırıcı delil bulunmadığı durumlarda, Yargıtay cezanın değil, sanığın lehine karar verilmesini gerekli görmektedir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Maddi Unsurları
Türk Ceza Kanunu m.79 kapsamında düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçunun maddi unsuru, doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek amacıyla gerçekleştirilen belirli fiillere dayanmaktadır. Bu fiillerin her biri seçimlik hareket olarak tanımlanmıştır ve herhangi birinin işlenmesi suçun oluşması için yeterlidir.
1. Yasal Olmayan Yollardan Ülkeye Sokmak
Bir yabancının Türkiye’ye pasaportsuz, vizesiz ya da sahte belgeyle, sınır kapısı dışından veya gizlice girişine aracılık etmek, bu seçimlik hareketin en temel örneğidir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na aykırı her türlü giriş biçimi, bu kapsamda değerlendirilir. Yargıtay kararlarında sınırdan geçmeden önce yakalanan faillerin bile bu fiili işlediği kabul edilmiştir.
2. Ülkede Kalmasına İmkan Sağlamak
Türkiye’ye giren bir yabancının, yasal süresi dolduktan sonra ülkede kalmaya devam etmesini sağlayan davranışlar da göçmen kaçakçılığı kapsamında suç teşkil eder. Bunlar arasında:
Barınacak yer temin etmek,
Kimlik ya da oturma izni gibi sahte belgeler hazırlamak,
İş imkanı sunarak geçimini sağlamak,
gibi fiiller yer alır. Bu hareket yalnızca yabancılar için geçerlidir. Türk vatandaşının ülkede kalmasına imkan sağlama suçu oluşturmaz.
3. Yurt Dışına Çıkmasına İmkan Sağlamak
Bir kişinin, pasaportsuz ya da yasal çıkış kapılarını kullanmadan Türkiye dışına çıkarılmasına yardım etmek de suçun maddi unsurudur. Bu kapsamdaki eylemler:
Sınıra kadar araçla götürmek,
Denize açılacak bot veya tekne ayarlamak,
Sınır güvenliğinden kaçırarak çıkışı sağlamak şeklinde gerçekleşebilir.
Bu hareket hem yabancılar hem de Türk vatandaşları açısından suçun konusunu oluşturur.
Suçun Maddi Konusu
Göçmen kaçakçılığı suçunun konusunu genellikle yabancı uyruklu kişiler oluşturur. Ancak üçüncü hareket türünde, yani yurt dışına çıkarma fiilinde Türk vatandaşları da konu olabilir. Buna karşılık, “ülkede kalmaya imkan sağlama” fiilinde yalnızca yabancılar suçun maddi konusudur.
Ticari Taksi ile Göçmen Kaçakçılığı Cezası
Ticari taksi veya herhangi bir yolcu taşıma aracıyla yasa dışı göçmen taşımak, göçmen kaçakçılığı suçunun oluşması açısından sıkça karşılaşılan bir senaryodur. Ancak her taksi taşımacılığı doğrudan suç oluşturmaz. Suçun oluşabilmesi için bazı belirleyici unsurların birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Taşımacılık Faaliyeti Tek Başına Yeterli Değildir
Yargıtay kararlarına göre, bir taksi şoförünün aracına aldığı yolcuların kaçak göçmen olduğuna bilerek ve isteyerek aracı olması gerekir. Şoför sadece taşımacılık yaptığı için değil, bu eylemi maddi menfaat amacıyla ve suç kastıyla gerçekleştirdiği ispatlandığında suç oluşur.
Aşağıdaki durumlarda suç oluşmaz:
Yolcunun kaçak göçmen olduğunu bilmemesi,
Yalnızca normal taşıma ücreti alınmış olması,
Eylemin insani amaçlarla yapılması (örneğin soğukta kalmış kişiye yardım).
Ancak aşağıdaki unsurlar varsa suç oluşabilir:
Göçmenlerin sınır bölgesine götürülmesi,
Taşıma için olağanın dışında ücret alınması,
Sanığın daha önce benzer faaliyetlerde bulunmuş olması,
Taşıma güzergahının yasa dışı geçiş için kullanılması.
Cezai Yaptırımlar
Ticari taksiyle göçmen taşımacılığı, yukarıdaki şartların varlığı halinde TCK 79 kapsamında değerlendirilir. Fail hakkında:
5 yıldan 8 yıla kadar hapis,
1.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası
verilir.
Taşıma esnasında göçmenlerin hayatını tehlikeye sokacak şekilde davranılmışsa veya onur kırıcı şartlar oluşmuşsa ceza artırılır. Suçun örgütlü şekilde işlendiği sabitlenirse ceza bir katına kadar çıkabilir.
Araçlara El Koyma
Ticari aracın göçmen kaçakçılığı suçunda bilerek kullanılması halinde, araca el konulması gündeme gelebilir. Bu konuda el koyma kararı, Sulh Ceza Hakimliği veya suçtan elde edilen gelir varsa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilir.
Göçmen Kaçakçılığı İdari Para Cezası Ne Kadar?
Göçmen kaçakçılığı suçu, esasen cezai yaptırıma tabi bir suç tipi olup idari para cezası uygulaması doğrudan TCK 79 kapsamında yer almaz. Ancak uygulamada, göçmen kaçakçılığına ilişkin eylemlerle bağlantılı olarak bazı idari para cezaları da gündeme gelebilmektedir.
TCK 79 Kapsamında Verilen Para Cezası
Türk Ceza Kanunu madde 79/1’e göre, göçmen kaçakçılığı suçunu işleyen kişi hakkında hapis cezasına ek olarak şu adli para cezası uygulanır:
1.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası
Hâkim, gün sayısını belirledikten sonra günlük bedeli 20 TL ile 100 TL arasında takdir eder. Örneğin:
5.000 gün × 50 TL = 250.000 TL adli para cezası
Bu ceza, suçun ağırlığına, failin gelirine ve eylemin niteliğine göre değişir. Bu para cezası, idari değil, mahkeme kararıyla verilen adli bir cezadır ve doğrudan icra edilebilir.
Bağlantılı İdari Para Cezaları
TCK dışında, göçmen kaçakçılığıyla bağlantılı başka mevzuatlara göre de idari para cezaları uygulanabilir:
1. Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun (6735 s. Kanun)
Çalışma izni olmadan yabancı çalıştıran işverenlere:
Her bir yabancı için idari para cezası verilir.
2025 yılı için bu tutar güncellenmiş olup yaklaşık 30.000 TL seviyesindedir (yıllık yeniden değerleme oranına göre değişir).
2. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (6458 s. Kanun)
Göç idaresi tarafından uygulanabilecek idari para cezaları arasında:
Kaçak giriş yapanlara yardım eden kişi ya da kuruluşlara ceza,
Yasa dışı barındırma veya saklama faaliyetlerine yönelik idari yaptırımlar da bulunur.
Ancak bu cezalar genellikle suça iştirak niteliği taşımayan eylemler için uygulanır.
Hapis Cezasının Para Cezasına Çevrilmesi Mümkün mü?
Göçmen kaçakçılığı suçu için verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. TCK 79 kapsamındaki suçlar için bu tür hafifletici hükümler uygulanmaz. Aynı şekilde, cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) da mümkün değildir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Zamanaşımı
Göçmen kaçakçılığı suçu, takibi şikayete bağlı olmayan, kamu düzenini ilgilendiren ciddi bir suçtur. Bu nedenle savcılık, herhangi bir ihbar ya da ihlal bilgisi aldığında doğrudan soruşturma başlatabilir. Suçun işlenmesiyle birlikte zamanaşımı süreleri işlemeye başlar.
Dava Zamanaşımı Süresi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesine göre, göçmen kaçakçılığı suçunun temel şekli için dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Bu süre içinde dava açılmazsa, kamu davası düşer.
Eğer dava açılmış ancak 15 yıl içinde sonuçlanmamışsa, yine zamanaşımı nedeniyle dava sona erer.
Ceza Zamanaşımı Süresi
Ceza zamanaşımı, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının infaz edilmemesi durumunda devreye girer. TCK’ya göre göçmen kaçakçılığı suçunda bu süre:
20 yıldır.
Bu süre içinde ceza infaz edilmezse, cezanın uygulanması ortadan kalkar.
Zamanaşımı Nasıl Hesaplanır?
Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği günün ertesi günü işlemeye başlar. Ancak aşağıdaki durumlarda süre kesilir:
Soruşturma veya kovuşturma işlemi yapılırsa,
Mahkumiyet kararı verilirse,
Yargılama sırasında temyiz ya da istinaf süreci devam ederse.
Bu gibi işlemler zamanaşımı süresini keser ve süre baştan başlar.
Uzlaştırma ve Şikayet Hakkı Yoktur
Göçmen kaçakçılığı suçu:
Uzlaştırmaya tabi değildir.
Şikayetle değil, resen takip edilir.
Bu nedenle mağdurun şikayeti ya da vazgeçmesi, süreci durdurmaz.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Hangi Mahkeme?
Göçmen kaçakçılığı suçu, yargılaması özel görevli olmayan ceza mahkemeleri tarafından yapılan bir suç türüdür. Suçun hangi mahkemede görüleceği, suçun temel hali mi yoksa nitelikli hali mi olduğuna göre belirlenir.
Görevli Mahkeme
Temel Hali (TCK 79/1)
Maddi menfaat karşılığı gerçekleştirilen yasal olmayan sınır geçişine olanak sağlama gibi eylemlerde:
Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir.
Bu mahkemede yargılamayı tek hakim yürütür.
Nitelikli Haller (TCK 79/2 ve 79/3)
Eğer suç;
Bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,
Birden fazla kişi tarafından birlikte,
Göçmenlerin hayatını tehlikeye sokacak şekilde veya onur kırıcı biçimde işlenmişse,
bu durumda yargılamayı Ağır Ceza Mahkemesi yapar.
Yetkili Mahkeme
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre yetkili mahkeme, suçun işlendiği yer mahkemesidir. Bu kapsamda:
Göçmenin yasa dışı olarak ülkeye sokulduğu,
Yurt dışına çıkarıldığı ya da çıkarılmaya çalışıldığı,
Barındırıldığı, çalıştırıldığı veya yakalandığı yer mahkemesi yetkilidir.
Birden fazla yer mahkemesi yetkili görünüyorsa, savcılık dosyayı uygun göreceği yerde açabilir.
Örnek Durumlar
Sınır kapısına yakın bir bölgede göçmen yakalanırsa, o bölgedeki mahkeme yetkilidir.
Göçmenin sahte belgelerle İstanbul’da barındırıldığı tespit edilirse, İstanbul mahkemeleri yetkili olur.
Suç örgütü kapsamında birden fazla ilde faaliyet yürütülmüşse, en kapsamlı eylemin gerçekleştiği il esas alınır.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Kaç Yıl Ceza Alır?
Göçmen kaçakçılığı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiştir ve ceza miktarı açısından oldukça ciddi yaptırımlar içermektedir. Suçun basit hali ile nitelikli halleri arasında ceza farkı bulunmaktadır. Ayrıca, hapis cezasına ek olarak adli para cezası da zorunlu olarak uygulanır.
Temel Hapis Cezası (TCK 79/1)
Göçmen kaçakçılığı suçunun temel şekli için:
5 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Bu cezaya ek olarak 1.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası da verilir.
Hapis cezası adli para cezasına çevrilemez, ertelenemez ve HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verilemez.
Nitelikli Hallerde Ceza Artırımı (TCK 79/2 ve 79/3)
Belirli koşullar altında ceza artırılır:
Suç, göçmenlerin hayatını tehlikeye sokacak şekilde işlenmişse,
Göçmenler onur kırıcı muameleye maruz bırakılmışsa,
Suç birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmişse,
Suç örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilmişse,
mevcut hapis cezası yarısından bir katına kadar artırılır.
Örnek Ceza Senaryoları
Basit halde: 6 yıl hapis + 5.000 gün adli para cezası
Nitelikli halde (örgütlü ve tehlike oluşturan):
Hapis cezası 6 yıl → %50 artışla 9 yıla kadar çıkabilir.
Para cezası da orantılı şekilde artar.
Günlük para cezası miktarı 20 TL – 100 TL arasında belirlenir. 5.000 gün × 50 TL = 250.000 TL gibi bir meblağ mümkündür.
Mahkemelerin Takdir Yetkisi
Hâkim, eylemin ağırlığına, failin suça katkısına, göçmenlerin durumuna ve suçun ne şekilde işlendiğine göre cezanın alt ya da üst sınırdan belirlenmesine karar verir. Yargıtay içtihatlarına göre göçmen sayısı arttıkça, cezanın alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmesi gerekir.