Gümrük hukuku idarenin karşısında bireyin olduğu vergi uyuşmazlıklarından oluşur. Kişiler ithalat veya sınırlı olarak ihracat hallerinde, beyannameleri onaylanmış olmalarına ve ithalatın gerçekleşmiş olmasına rağmen, sonradan ek tahakkuk ve ceza kararları ile karşı karşıya kalabilmekte bu durum hem hak sahibi hem müteselsil sorumlu olan müşavir alehine gümrük kıymetinin çok üstüne ceza sonuçları doğurmaktadır. Gümrük işlemleri sırasında karşılaşılan ek tahakkuk ve ceza kararları, genellikle beyan hataları, usulsüzlükler veya mevzuata aykırı işlemlerden kaynaklanmaktadır.
Aşağıda, bu tür kararların en yaygın sebepleri genelde şu şekilde karşımıza çıkar:
- Eksik veya yanlış kıymet beyanı
Eşyanın gerçek değerinin düşük gösterilmesiyle vergi matrahının eksik hesaplanması.
- Yanlış tarife pozisyonu (GTİP) beyanı
Eşyanın ait olmadığı bir Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ile beyan edilmesi sonucu düşük vergi ödenmesi.
- Yanıltıcı menşe beyanı
Eşyanın menşeinin yanlış belirtilmesi veya menşe ispat belgelerinin geçersiz ya da hatalı olması.
- Eksik belge ibrazı
Fatura, taşıma belgesi, menşe şahadetnamesi, ATR, EUR.1 gibi zorunlu belgelerin eksik veya hatalı sunulması.
- Vergi muafiyeti şartlarına uyulmaması
Muafiyet ya da teşvikten faydalanmak için gerekli şartların yerine getirilmemesi.
- Transit rejimi ihlalleri
Transit rejimi kapsamındaki eşyanın belirtilen sürede çıkışının yapılmaması veya izinsiz işlem yapılması.
- Antrepo rejimi usulsüzlükleri
Antrepoda bulunan eşyanın süresi içinde işlem görmemesi, izinsiz çıkarılması veya beyana aykırı kullanımı.
- Sahte veya yanıltıcı belge kullanımı
Gümrük idaresine sahte evrak sunulması ya da yanıltıcı bilgi verilmesi.
- Kota veya ithalat lisansı ihlali
İthalatı izne tabi ürünlerde gerekli lisans, izin ya da kota belgelerinin alınmaması.
- Yanlış miktar veya ağırlık beyanı
Eşyanın miktarının ya da ağırlığının eksik/hatalı bildirilmesi nedeniyle vergi kaybı oluşması.
- Geç beyanname tescili
Eşyanın gelişinden sonra süresi içinde gümrük beyannamesinin tescil edilmemesi.
- Serbest dolaşıma girişte beyana aykırılık
Serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamında eşyanın beyan edilen özellikleriyle uyuşmaması.
- Geri gelen eşya şartlarına uyulmaması
İade edilen veya geri gelen eşyaların gerekli şartları taşımaması.
- İthalat kontrol belgelerinde eksiklik
Sağlık, çevre, güvenlik gibi kontrol belgelerinin eksik, geçersiz ya da usule uygun olmaması.
- Muayenede beyana aykırılık tespiti
Gümrük muayenesi sırasında eşya ile beyan edilen bilgilerin uyuşmadığının ortaya çıkması.
Ek Tahakkuk ve Ceza Kararları Nedir?
Gümrük vergileri, ithalat veya ihracat işlemleri sırasında alınan çeşitli vergileri kapsar. Bu vergilere örnek olarak KDV, ÖTV, ilave gümrük vergileri gibi kalemler sayılabilir. Eğer gümrük idaresi, yapılan işlemler sonucunda eksik veya hiç vergi alınmadığını tespit ederse, ilgili kişi ya da firmaya ek tahakkuk ve ceza kararı tebliğ eder.
Ceza kararları iki grupta değerlendirilir:
- Vergi kaybına neden olan kabahat ve cezalar (Kanun’un 234-238. maddeleri arası),
- Usulsüzlük cezaları (239-241. maddeleri).
Burada önemli bir nokta, gümrük kabahatlerinde kusur aranmasa da taksirli davranışın cezaya yol açabileceğidir.
İtiraz Süreci: İdari Başvuru ve Dava Hakkı
Gümrük idaresi tarafından yapılan ek tahakkuk veya ceza tebligatına karşı ilk yapılması gereken, Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi uyarınca idari itiraz yoluna gitmektir. Bu itiraz, cezanın veya ek verginin tebliğinden itibaren 15 gün içinde üst makama ( bölge müdürlüklerine) yazılı olarak yapılmalıdır. Fakat itiraz konusunda 15 gün beklenmeden hareket almak, itirazın reddedilmesi halinde dava açma sürelerinin hesabında sorun yaşanmaması ve hak kaybına sebebiyet verilmemesi açısından önemlidir. İdare 30 içinde cevap vermezse, başvuru zımnen reddedilmiş sayılır ve yükümlü vergi mahkemesinde dava açabilir.Uygulamada gümrük müdürlükler cevap verme süresini başvurudan itibaren 4 aya kadar uzatabilmektedir. İdari Usul Kanunu’nda (2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda) 10. maddesi uyarınca susma halinde dava açma süresi “4 aylık susma süresi” geçmez. Bu karmaşık usuli prosedürler sebebiyle süre hesabını idarenin cevap süresi de göz önünde bulundurularak yapılmasında büyük önem vardır. Yetkili vergi mahkemesinin cezayı uygulayan idarenin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu ve bölge müdürlükleri olmadığını önemle belirtmek gerekir.
Uzlaşma Yolu
Gümrük idaresiyle uzlaşma da bir diğer çözüm yoludur. Uzlaşma talebi, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yapılabilir. Bu başvuru dava açma süresini durdurur. Ancak uzlaşma sağlanamazsa, kalan sürede itiraz başvurusu yapılabilir ve sonrasında dava açılabilir. Uzlaşma tutanakları bağlayıcıdır ve üzerinde mutabakata varılan hususlar hakkında dava açılamaz.
Ancak uzlaşma, yalnızca bazı koşullarda mümkündür. Örneğin, kaçakçılıkla ilgili fiiller için (5607 sayılı Kanun kapsamındaki suçlar) uzlaşma hükümleri uygulanmaz. Ayrıca, uzlaşma başvurusuna rağmen idarenin davet gönderikmesi durumunda, Danıştay kararlarına göre, uzlaşma süreci tamamlanmamış sayılır ve ödeme emri düzenlenemez.
Dava Aşaması ve Yürütmenin Durdurulması
İdari itirazın reddi durumunda ya da zımni red halinde, yükümlüler vergi mahkemesinde iptal davası açabilirler. Vergi Usuk Kanunu gereği bu davalar, tahsil işlemini otomatik olarak durdurur; yani vergi veya ceza, dava sonuçlanana kadar tahsil edilemez. Fakat ödeme emri tebliğ edilmesi, yani vergi ve cezaların tahsilat aşamasına geldiği hallerde açılacak davalarda dava açmak yürütmeyi doğrudan durdurmaz.
Gümrük işlemlerinde karşılaşılan ek vergi tahakkukları ve para cezaları, ciddi mali yükümlülükler doğurabilir. Bu nedenle tebligatın alınmasıyla birlikte hızlı ve doğru bir hukuki süreç başlatılmalıdır. Gümrük Kanunu, yükümlülere idari itiraz, uzlaşma ve dava gibi çeşitli haklar tanımaktadır. Bu hakların zamanında ve usulüne uygun kullanılması, ileride doğabilecek olumsuz sonuçların önüne geçilmesi açısından son derece önemlidir. Özellikle sürelerin kaçırılmaması, dilekçelerin doğru mercilere verilmesi ve süreci titizlikle takip etmek, yükümlülerin lehine sonuçlar doğurabilir.